İlişki Şiddeti

Geçmişi insanlık tarihi kadar eski olan şiddet; yaş, cinsiyet veya diğer kişisel faktörlerden bağımsız olarak herkesin başına gelmesi mümkün yıkıcı bir gerçekliktir.

Fakat duygusal yakınlık hissedilen kişi tarafından maruz kalındığında çok daha yıkıcı etkilere sahip olmaktadır. Çünkü şiddet, bireye, kendisinin güvende olmadığını söyler. Bu durum bireyin sadece fiziksel değil akıl ve ruh sağlığını da tehdit eder. Böylesi travmatik bir etkinin güvenilen, yakınlık duyulan, çeşitli yönlerden bağlılık hissedilen bir kişiden geliyor olması kişiyi daha savunmasız, öfkeli ve çaresiz bir duruma sevk edebilir. “Aile içi şiddet”, “ev içi şiddet”, “flört şiddeti” gibi farklı türleri olsa da, en genel ifadeyle, “partner şiddeti” olarak titizlikle ele alınması gerekir. Şiddetin her zaman somut göstergeleri olmayabilir ve yaşamın farklı alanlarına hızlıca nüfuz edebilir.  

Yakın ilişkilerde yaşanılan şiddet, birçok sebepten dolayı diğer şiddet olayları kadar görünür değildir. Bunun birçok nedeni vardır, ancak halen ev içi şiddeti “normal”, “karşılaşılabilir/olağan” görme, yaşamın olağan akışı içinde “büyütülmemesi gerektiğine” inanma ve şiddet mağdurunun bununla ilgili hak arayışına makul yaklaşmama durumları akla ilk gelen nedenlerdir. Bunlara şiddet mağdurunun “şiddeti hak etmiş” olduğuna dair var olan inancı da eklersek, mağdurların çoğunlukla utanç ve umutsuzluk duyguları ile şiddeti ifşa edemedikleri gerçeğini daha iyi anlayabiliriz. Mağdurların ayrıca yasal yollarla yeterince korunacaklarına inanmamaları, alternatif sosyal desteklere sahip olamamaları ve yanı sıra birçok kişisel faktörden dolayı şiddet yaşanır, mağdur hayatına devam eder ya da ediyor gibi görünür. Ancak hangi sebeple ve ne şekilde gerçekleşirse gerçekleşsin şiddet bir ilişki için zehirleyicidir.

Yakın ilişkilerde neden şiddet yaşandığını anlayabilmemiz için bütüncül bir bakış açısına ihtiyacımız vardır. Örneğin, şiddetin temel motivasyonunu ve işlevini keşfetmeden şiddeti durduramayız. Bu konudaki çalışmalar sıklıkla cinsiyetler arası farklara işaret etmektedir. Erkekler; daha çok boyun eğdirmek, kontrolü elde tutmak ve güç kazanmak için şiddete başvururken kadınlar; daha çok kendilerini savunmak, muhtemel saldırılardan korunmak ya da maruz kalınan saldırıya misilleme yapmak için şiddete başvurmaktadır. O halde şiddetin olduğu ilişkilerde her bir davranışı ciddiyetle ele alınmalı ve tarafları şiddetten ve onun tüm yıkıcı etkilerinden arındırmanın yollarını aramalıyız. Bu yolları aramak, şiddet türleri ve bu konuda bilinen yanlışları konuşmak için bizi takipte kalın…


Diğer Haberler

Akran Zorbalığı

Bir ya da daha fazla öğrenci tarafından sürekli olarak olumsuz eylemlere maruz kalınması akran zorbalığı olara...