Çocuklarda Kayıp ve Yas

Kayıp hayatın kaçınılmaz bir parçasıdır. Yas ise kayba verilen doğal cevaptır. Yas, bir yakının veya sevilen bir nesnenin kaybının ardından verilen tepkilerin tamamıdır.

Kayıp hayatın kaçınılmaz bir parçasıdır. Yas ise kayba verilen doğal cevaptır. Yas, bir yakının veya sevilen bir nesnenin kaybının ardından verilen tepkilerin tamamıdır. Bu süreçte verilen çeşitli duygu, düşünce ve davranışlardan oluşan tepkiler, kişiler arasında farklılıklar gösterir. Kayıp ve yas yetişkinler kadar çocuklarında doğrudan etkilendiği bir süreçtir. Ne yazık ki çocuklar kayıp ve yas kavramını anlamlandırmakta pek çok yetişkinden çok daha donanımsız haldedir. Onlara bu dönemde verilecek destek, içinde bulunduğu durumu, duygularını ve göstermiş olduğu tepkileri anlamasına ve bu süreci daha sağlıklı geçirmesine katkı sağlayacaktır. Evet ölüm ve ölümü konuşmak herkes için oldukça zordur. Çocuğun yakınından birisinin kaybı hakkında konuşmak ise daha da zorlayıcı olabilir. Ancak bu süreci sağlıklı atlatmak istiyorsak mutlaka çocuğun tepkilerini takip edip yaşına uygun olarak ona gerekli desteği göstermeliyiz. Çocuklarda yetişkinlerden farklı olarak kaybın ardından gösterilen yas tepkileri çocuğun yaşına bağlı olarak ölümü nasıl anlamlandırdığıyla doğrudan ilişkilidir.

Bu dönemde ortaya çıkan genel tepkiler çoğunlukla şu şekildedir:

  • Kaygı, korku, huzursuzluk, gerginlik ve öfkede yoğunluk
  • Ölüm ve kayıplar ilgili tekrarlayan oyunlar
  • Ölüm ve kayıpla ilgili sürekli soru sorma isteği
  • Gelişimsel gerilik yaşama
  • Sebepsiz fiziksel ağrılar
  • İçe kapanma, sessizleşme
  • Üzüntü, özlem
  • Suçluluk

Bu tepkiler birçok çocukta görülmekle birlikte aslında çocuğun yaşına bağlı olarak algıları ve onlara verilebilecek destek ise şu şekildedir:

0-2 Yaş: Bu dönemde çocuk doğrudan ölüm veya kayıp kavramını anlamayabilir ancak bağlandığı kişinin yokluğunu fark eder ve bu oldukça acı verici bir deneyimdir. Çoğunlukla terk edildiğini düşünür ve hisseder.

Bu dönemde çocuğu rahatlatmak için onu yalnız bırakmamak ve rutinini bozmamak oldukça önemlidir. Çocuğa söylenen ninni, şarkı veya çocuğa sarılma, kucakta sallama gibi davranışlar çocuğun rahatlamasına yardımcı olacaktır.

2-5 Yaş: Bu dönemde çocuk ölüm ve kayıpla ilgili belirsiz fikirlere sahip olabilir ancak kalıcı bir durum olduğunu anlamayabilir. Kaybettiği kişinin ne zaman döneceğine dair merak duyabilir. Bu dönemde çocuk çoğunlukla kaybın sebebinin kendisi olduğuna ve eğer bir şeyleri değiştirirse kaybettiği kişinin geri döneceği inancına sahiptir.

Bu dönemde öncelikle çocuğun ölüm ve kayıp hakkında tam olarak ne bildiği dikkatlice gözlenmelidir. Böylece çocuğa bilmediği kavramlar aktarılmaz ve çocuğun daha fazla kafa karışıklığı yaşamasının önüne geçilebilir. Çocuk ölüm ve kayıp kavramını nasıl algılıyorsa, o algıya benzer basit kelimelerle açıklama yapılmalıdır. Kaybın ardından ‘derin bir uykuya daldı, bir yolculuğa çıktı’ benzerinde ucu açık açıklamalar yapmak yerine ‘…artık hayatta değil, …öldü ama seni hep çok sevecek.’ Tarzında açıklamalar yapmak çocuk için çok daha sağlıklı olacaktır.

6-12 Yaş: Bu dönemde çocuk kaybın ve ölümün gerçekliğinin farkındadır. Ölen kişinin geri gelmeyeceğini bilir ve bu gerçeklikle yüzleşmekten korkabilir. Ölümü sorgulayabilir. Ölüm hakkında konuşmaktan kaçınabilir. Bazen de sanki hiç böyle bir durum yokmuş gibi davranabilir.

Bu dönemde çocuğun ölüm ve kayıpla ilgili sahip olduğu algıyı anlamak için sabırla tepkileri gözlenmelidir. Çocuk olanları kendi hatası gibi algılıyorsa sıklıkla bu durumun ondan kaynaklanmadığı anlatılmalıdır. Çocuk hiçbir şey yokmuş gibi davranıyorsa, kendini ifade edebilmesi için uygun ortam ve zaman oluşturulmalıdır ve çocuğa sabır, şefkat ve sevgiyle yaklaşmaya gayret edilmelidir. Çocuğun merak ettiği sorulara onun anlayabileceği basitlikte ama geçiştirmeden cevap verilmelidir. Çocukla birlikte mezarlık ziyareti yapılabilir, ağlaması, konuşması hatta sessizliği için ona destek olunabilir.

Uzman Psikolojik Danışman Şeyma Südüpak


Diğer Haberler

Akran Zorbalığı

Bir ya da daha fazla öğrenci tarafından sürekli olarak olumsuz eylemlere maruz kalınması akran zorbalığı olara...